bugün
- keki kabarmayan sözlük kızı22
- allah yerine hızır'dan yardım istemek9
- hayatınız boyunca sizi en derinden yaralayan olay15
- fenerbahçe neden şampiyon olamıyor9
- ali koç'un jose mourinho ile anlaşması9
- hayatta kalmak için cebinde köpek maması taşı9
- 6 mayıs 2024 konyaspor fenerbahçe maçı28
- anın görüntüsü11
- düşün ki o bunu okuyor17
- galatasaray13
- akp'nin galatasaray'ı destekleme nedeni19
- deniz gezmiş16
- hayvancılık destekleneceğine neden ithalat11
- kocaeli de fabrikada yaşanan cinsel grup seks21
- icardi'nin burnuna kafa atacak olmam13
- durduk yere tribe giren erkek18
- bik bik'in 18 saat 30 dakikadır sözlüğe girmemesi11
- iğrenç bir his tarif et29
- çağ dışı teknolojilere özlem duymak9
- beybi leydi13
- allah ile tanrının farkı var mı9
- 5 mayıs 2024 galatasaray sivasspor maçı19
- icardi190510
- sözlük yazarlarına gelen son mesaj17
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren erkek31
- nervio13
- bir türlü ısınmayan ayaklar11
- eksi ruyaları sözlük heyetinden istemek23
- türkiye toplumunun ahlaksızlığa pratik zeka demesi13
- uludağ sözlüğe nasıl düştünüz12
- sözlük kızlarının saç rengi18
- bülent uygun10
- hakim ziyech11
- eksi ruyalar ile yakaladığımız müthiş uyum21
- 170 iq üstü sözlük yazarları veritabanı18
- şöyle hanım hanımcık öğretmen bir kız bulamamak16
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren kadın10
- en yaşlı özelliğiniz9
- budweiser14
- kızların tipe bakmadığı gerçeği29
- bir kadın nasıl tavlanır19
- hemşire kızlar nasıl oluyor9
- bir gavatın soyadını nick yapmak10
- mert hakan yandaş13
- nude istemeyen erkek9
- erkek çocuk için isim önerileri9
- dursun özbek gibi olsam utanırım8
entry'ler (501)
komşunun bahçesindeki çimlerin hep daha güzel gelmesi olayıdır. illüzyondan ibarettir.
yaşamın geçiciliğine karşı bir isyan biçimidir. ömrünün 3'te 1'ini uykuya kurban eden insan oğlu, kalan kısmını da kapitalist sistemin çarklarına ya da iş bilmez halden anlamaz insan evladı olmayan amirinden azar işitme tedirginliğini yaşayacağı memur hayatına kurban etmek istememektedir.
ülkemizde en çok kullanılan ancak mke bakımları sonrasında çöpe çıkan silahtır. sıkılan koruyucu sprey tabakasının ayarlanamaması nedeni ile 2-3 atışta bir tutukluluk yapmaya başlamıştır. zamanında ordumuzun gözbebeği olan bir silahın bu halini görmek üzücüdür.
"Peki nerededir o kadim sevgin
Nerededir o akşam gidişin ve gelişin
Şimdi daha helakım şirinim ey dudağımın goncası
Hayatım sana feda şirinim ey dudağımın goncası
Hayatım sana feda ..."
Shahram Nazeri - Shirin Shirin
https://www.youtube.com/watch?v=Cor1ew7uQ9A
Nerededir o akşam gidişin ve gelişin
Şimdi daha helakım şirinim ey dudağımın goncası
Hayatım sana feda şirinim ey dudağımın goncası
Hayatım sana feda ..."
Shahram Nazeri - Shirin Shirin
https://www.youtube.com/watch?v=Cor1ew7uQ9A
az önce youtube'da videosunu izlediğim komedyen. apolitik durmaya çalışmasına rağmen siyasi tespitleri yerinde. zengin-fakir ve hasta-doktor ilişkilerine güzel değiniyor. hem güncel espri yapabilen hem de cem yılmaz'ın kopyası olmadığı için gösterisine gidilebilecek bir komedyen.
reklamın iyisi kötüsü olmaz denilerek her hata gibi görünen şeyin aslında planlı olduğu dizi.
Yazarınız, canınız, kardeşiniz kamonbeybi, yılbaşı akşamı kartepedeydi.
Hazırsanız başlıyorum...
Arkadaşlarım ile birlikte zorlu bir yolculuğun ardından tesise vardık. Zorlu bir yolculuk diyorum çünkü tesisin bulunduğu tepeye çıkmak için saatlerce trafikte bekliyorsunuz. Tepeye tırmanma mesafesi yaklaşık 2.5 km ancak trafik nedeni ile 3 saat sonra varabiliyorsunuz.
Öğleden sonra saat 3 te vardığımız tesiste girişte 50 TL lik bir araç ücreti alınıyor, yaya girişi yok zaten.
Neyse ben arkadaşlara kayak yapmayı öğretmeye başladım. Ayıptır söylemesi, kamonbeybi tam bir kayak ustasıdır. Akşama doğru yemek arası verip tesisteki bir mekana oturduk. Her şey ateş pahası resmen. Tesise gelmeden yoldaki marketlerden tüm tedariğinizi yapın.
Yemekten sonra hava kararmaya başladığı için son kayışları yapıp otelimize dönelim dedik. Arkadaşları acemi pistinde kaymaya bıraktım. Nasıl olsa onlar artık birer özgür kar taneleriydi. Ama ben o kadar zahmetten sonra vardığım tesisten, profesyonel pistten kaymadan dönemezdim. Bu nedenle piste doğru akmaya başladım.
Orda tesis en yukarıda ve pistler aşağı doğru. Bu nedenle kaymaya başlamadan önce pistin eğimini ve derinliğini görme imkanınız yok. Kaymaya başladıktan biraz sonra pistin buzlandığını anladım. Akşama doğru aniden bastıran dondurucu soğuk hava pisti adeta bir cama döndürmüştü. Durmak için her zaman yapılan kar sapanı hareketi işe yaramadı. Gittikçe hızlanmaya başladım. Sağa sola slalom yapıp yavaşlamak istedim ancak o da mümkün değildi. Momentum kavramı ne imiş işte o an anladım. Çevremde artık nesneler değil renkler vardı. O kadar hızlanmıştım ki ağaçlara baktığımda sadece altı kahverengi, üstü yeşil olan renkler görebiliyordum. Ve daha fazla hızlanmadan kendimi yere atmam gerektiğini düşündüm. Zira ölmek istemiyordum. Daha çok gençtim...
Kendime gelmemin ardından çevreme bakındım. Yandaki pistlerde kayanlar vardı. Ancak bir Allah'ın kulu yardıma gelmemişti. Sağ dizimde büyük bir ağrı hissetmeye başladım. Çevreme bakındım yardıma gelecek kimse yoktu anlaşılan. Daha önce onlarca pistten kaymış biri olarak söylüyorum. Eğer pistte düşerseniz bir görevli kar motoruyla hemen yardıma gelir. Bu sayede sakatlanmaların ve en önemlisi can kaybının önüne geçilmesi sağlanır. Ancak bırakın kar motorunu bir görevli bile yardıma gelmedi. iş başa düşmüştü. Kendi hayatımı kendim kurtaracaktım.
Öncelikle sürünerek batonlarımı elime aldım. Onlara tutunarak ayağa kalktım. Üzerimdeki karları silkeledim. Yandaki pistte kaymakta olan insanları gördüm. Bir yolunu bulup kendimi 50-60 m uzaktaki piste atmalıydım bu sayede yardım bulabilirdim zira telefon çekmiyordu. iki pistin arasındaki kar tabakası henüz ezilmemişti. Bu nedenle ayağımı attığım anda boşa geldi ve tekrar düştüm. Bunun üzerine tekrar aynı zorlukla ayağa kalkıp ilerlemeye devam etmeye çalıştım. Yandaki piste varana kadar 4 defa daha düştüm. Her defasında dizimde dayanılmaz bir acı vardı. O kadar ki sanki kemikler diz kapağı içinden çıkarılıp tekrar geri takılıyordu. Sonunda yandaki piste kendimi atabildim. Dizimdeki ağrı daha da artmıştı. Yağmur başlamış, dibine kadar ıslanmış ve hava daha da soğuduğu için donmak üzereydim. Pisttekilerden yardım istedim. Sonunda biri yardıma geldi. Yaklaşık yarım saat kırk beş dakika sonra. Onun öncesinde kime seslensem yardıma gelmedi. Şunu da anladım ki değerli dostlar, insanlık ölmüş. Harbiden ölmüş. insanlar yüzüme bakıp bakıp yollarına devam ettiler. Yüzleri ifadesizdi.
Yardıma gelen şahıs, görevlilerden yardım istemek için tesise doğru yukarı çıktı. Benim için de zorlu bir bekleyiş başlamış oldu. Dizimdeki ağrı gittikçe artarken ben şiddetli soğukla boğuşmaya devam ediyordum. Yardım çağıracağını söyleyen şahıs yarım saat sonra 2 tane güvenlik görevlisi ile birlikte geldi. Gerçekten yardım çağırmıştı. Gerçekten insan bir insan evladı idi. insanlık için umut hala vardı.
Görevlilerin gelmesi ile kurtuldum sanmıştım. Ancak daha beni bekleyen zorluklar bitmemişti. Gelen görevliler, benim tesise kadar yürüyerek gelmemi kar aracı gelemeyeceğini çünkü pistin kapalı olduğunu ve mesailerinin bittiğini söyledi. Ben sadece “Ne?” diyebildim. Pistin kapalı olduğuna ilişkin hiçbir ibare ya da uyarı yoktu. Eğer bir tesiste mesai bitip pist kapatıldıysa benim orada kayamamam gerekmez miydi? Görevlilerin beni daha kaymadan uyarması gerekmez miydi? Girişte alınan 50 TL haricinde tesisin yaptığı hiçbir .ok yok idi. Artık o kadar umudumu kesmiştim ki tepki bile veremiyordum. Bunun üzerine görevlileri çağırmış olan insan evladı haklı isyan etti. Söyleyen dilim oldu. Bu halde sabaha kadar orada kalacak halim yoktu herhâlde. Üzerine iş almak istemeyen görevliler bana yan yan bakmaya devam ediyordu. O insan evladı orada olmasa belki beni bırakıp giderlerdi de. Yine yaklaşık yarım saatlik beyin fırtınasının sonunda büyük kar küreme aracının getirilmesi akıl edildi. Büyük bir acı çeke çeke kendimi kar küreme aracının arka kısmına atabildim. Bu sayede yavaş yavaş tesise doğru yola koyulduk. Devamı hastane hastane dolaşma macerası, sağ dizde kopan çapraz bağlar, sancılı bir ameliyat süreci ve ameliyat sonrası 3 gün boyunca hastanede çekilen eziyet. Hepsinin sorumlusu o lanet olası Greenpark Kartepe Hotel’dir. Gitmeyin arkadaşlar, sevdiğiniz varsa da çevrenizde onu da göndermeyin…
Hazırsanız başlıyorum...
Arkadaşlarım ile birlikte zorlu bir yolculuğun ardından tesise vardık. Zorlu bir yolculuk diyorum çünkü tesisin bulunduğu tepeye çıkmak için saatlerce trafikte bekliyorsunuz. Tepeye tırmanma mesafesi yaklaşık 2.5 km ancak trafik nedeni ile 3 saat sonra varabiliyorsunuz.
Öğleden sonra saat 3 te vardığımız tesiste girişte 50 TL lik bir araç ücreti alınıyor, yaya girişi yok zaten.
Neyse ben arkadaşlara kayak yapmayı öğretmeye başladım. Ayıptır söylemesi, kamonbeybi tam bir kayak ustasıdır. Akşama doğru yemek arası verip tesisteki bir mekana oturduk. Her şey ateş pahası resmen. Tesise gelmeden yoldaki marketlerden tüm tedariğinizi yapın.
Yemekten sonra hava kararmaya başladığı için son kayışları yapıp otelimize dönelim dedik. Arkadaşları acemi pistinde kaymaya bıraktım. Nasıl olsa onlar artık birer özgür kar taneleriydi. Ama ben o kadar zahmetten sonra vardığım tesisten, profesyonel pistten kaymadan dönemezdim. Bu nedenle piste doğru akmaya başladım.
Orda tesis en yukarıda ve pistler aşağı doğru. Bu nedenle kaymaya başlamadan önce pistin eğimini ve derinliğini görme imkanınız yok. Kaymaya başladıktan biraz sonra pistin buzlandığını anladım. Akşama doğru aniden bastıran dondurucu soğuk hava pisti adeta bir cama döndürmüştü. Durmak için her zaman yapılan kar sapanı hareketi işe yaramadı. Gittikçe hızlanmaya başladım. Sağa sola slalom yapıp yavaşlamak istedim ancak o da mümkün değildi. Momentum kavramı ne imiş işte o an anladım. Çevremde artık nesneler değil renkler vardı. O kadar hızlanmıştım ki ağaçlara baktığımda sadece altı kahverengi, üstü yeşil olan renkler görebiliyordum. Ve daha fazla hızlanmadan kendimi yere atmam gerektiğini düşündüm. Zira ölmek istemiyordum. Daha çok gençtim...
Kendime gelmemin ardından çevreme bakındım. Yandaki pistlerde kayanlar vardı. Ancak bir Allah'ın kulu yardıma gelmemişti. Sağ dizimde büyük bir ağrı hissetmeye başladım. Çevreme bakındım yardıma gelecek kimse yoktu anlaşılan. Daha önce onlarca pistten kaymış biri olarak söylüyorum. Eğer pistte düşerseniz bir görevli kar motoruyla hemen yardıma gelir. Bu sayede sakatlanmaların ve en önemlisi can kaybının önüne geçilmesi sağlanır. Ancak bırakın kar motorunu bir görevli bile yardıma gelmedi. iş başa düşmüştü. Kendi hayatımı kendim kurtaracaktım.
Öncelikle sürünerek batonlarımı elime aldım. Onlara tutunarak ayağa kalktım. Üzerimdeki karları silkeledim. Yandaki pistte kaymakta olan insanları gördüm. Bir yolunu bulup kendimi 50-60 m uzaktaki piste atmalıydım bu sayede yardım bulabilirdim zira telefon çekmiyordu. iki pistin arasındaki kar tabakası henüz ezilmemişti. Bu nedenle ayağımı attığım anda boşa geldi ve tekrar düştüm. Bunun üzerine tekrar aynı zorlukla ayağa kalkıp ilerlemeye devam etmeye çalıştım. Yandaki piste varana kadar 4 defa daha düştüm. Her defasında dizimde dayanılmaz bir acı vardı. O kadar ki sanki kemikler diz kapağı içinden çıkarılıp tekrar geri takılıyordu. Sonunda yandaki piste kendimi atabildim. Dizimdeki ağrı daha da artmıştı. Yağmur başlamış, dibine kadar ıslanmış ve hava daha da soğuduğu için donmak üzereydim. Pisttekilerden yardım istedim. Sonunda biri yardıma geldi. Yaklaşık yarım saat kırk beş dakika sonra. Onun öncesinde kime seslensem yardıma gelmedi. Şunu da anladım ki değerli dostlar, insanlık ölmüş. Harbiden ölmüş. insanlar yüzüme bakıp bakıp yollarına devam ettiler. Yüzleri ifadesizdi.
Yardıma gelen şahıs, görevlilerden yardım istemek için tesise doğru yukarı çıktı. Benim için de zorlu bir bekleyiş başlamış oldu. Dizimdeki ağrı gittikçe artarken ben şiddetli soğukla boğuşmaya devam ediyordum. Yardım çağıracağını söyleyen şahıs yarım saat sonra 2 tane güvenlik görevlisi ile birlikte geldi. Gerçekten yardım çağırmıştı. Gerçekten insan bir insan evladı idi. insanlık için umut hala vardı.
Görevlilerin gelmesi ile kurtuldum sanmıştım. Ancak daha beni bekleyen zorluklar bitmemişti. Gelen görevliler, benim tesise kadar yürüyerek gelmemi kar aracı gelemeyeceğini çünkü pistin kapalı olduğunu ve mesailerinin bittiğini söyledi. Ben sadece “Ne?” diyebildim. Pistin kapalı olduğuna ilişkin hiçbir ibare ya da uyarı yoktu. Eğer bir tesiste mesai bitip pist kapatıldıysa benim orada kayamamam gerekmez miydi? Görevlilerin beni daha kaymadan uyarması gerekmez miydi? Girişte alınan 50 TL haricinde tesisin yaptığı hiçbir .ok yok idi. Artık o kadar umudumu kesmiştim ki tepki bile veremiyordum. Bunun üzerine görevlileri çağırmış olan insan evladı haklı isyan etti. Söyleyen dilim oldu. Bu halde sabaha kadar orada kalacak halim yoktu herhâlde. Üzerine iş almak istemeyen görevliler bana yan yan bakmaya devam ediyordu. O insan evladı orada olmasa belki beni bırakıp giderlerdi de. Yine yaklaşık yarım saatlik beyin fırtınasının sonunda büyük kar küreme aracının getirilmesi akıl edildi. Büyük bir acı çeke çeke kendimi kar küreme aracının arka kısmına atabildim. Bu sayede yavaş yavaş tesise doğru yola koyulduk. Devamı hastane hastane dolaşma macerası, sağ dizde kopan çapraz bağlar, sancılı bir ameliyat süreci ve ameliyat sonrası 3 gün boyunca hastanede çekilen eziyet. Hepsinin sorumlusu o lanet olası Greenpark Kartepe Hotel’dir. Gitmeyin arkadaşlar, sevdiğiniz varsa da çevrenizde onu da göndermeyin…
Sosyal medyaya reklam koyup (yeni yüzler aranıyor, X dizisine oyuncu alınacaktır vs.) Mecidiyeköydeki birkaç aylık kiralanan bir ofiste kendini menajer olarak tanıtan ve iki üç tane fotoğraf çekip 150 tl alan ve bir daha aramayan ajansların yaptığı dolandırıcılık türüdür.
(bkz: çok kazandıran dolandırıcılıklar)
(bkz: çok kazandıran dolandırıcılıklar)
Erkekler tarafından en beğenilen bacak türüdür. ince bilekten kalçaya doğru orantılı kalınlaşan bacak bacak yer yer incelir. Ve gayet seksi bir görünüm alır. Erkekler büyük kalçalı bayan sevdiklerinden güvercin bacaklı kızlar da olmazsa olmazlarıdır.
Türk izleyicisinin son yıllarda izleyeceği en iyi filmdir.
ihtiyacımız olan bir filmdi.Oyunculuk ve senaryosuyla akıllara kazınan bir yapım.
Daha dün pkk üstlenmişti. Bügün tak. Diyerek aynı pokun laciverdi olduklarını gösteren eylemdir.
Cumhuriyet tarihinin en büyük vurgunu olan türk telekomun satışı nın ve ihale süreciyle toplam zararın 98 milyar lira olmasından haberi olmayan nefes alan varlık söylemidir.
Öksürüğü, soğuk algınlığını, burun akıntısını şıp kesen yöntemlerdir.
Önünde çıkan kavgalarıyla meşhur yurtlardır. Yakınlarında bunu elinde çekirdekle izleyen meraklı melahatler de bulunmaktadır.
Açtığı başlığa yorum yapılmasının yazara verdiği mutluluk orgazmla eşdeğer olan mutluluktur.
Edit: başlığı açarken ilk iki ı harfi başlık harf sayısı sınırı nedeniyle yazar tarafından kaldırılmıştır.
Edit: başlığı açarken ilk iki ı harfi başlık harf sayısı sınırı nedeniyle yazar tarafından kaldırılmıştır.
Şu anki ilişkisinde mutsuz sevgili cümlesidir. ikilemde kalan bireyin serzenişidir.
Samsun da bulunan emekli matematik öğretmeni amcadır. Sorduğu 2 matematik sorusunu bilen ve 5 aralık tarihine kadar samsun öğretmenevine cevabı teslim eden kişiye cumhuriyetin 93. Yılı şerefine 93 ay emekli maaşını verecektir.
http://www.sondakika.com/...y-emekli-maasini-8933190/
http://www.sondakika.com/...y-emekli-maasini-8933190/
Bir zaman sonra tek tesellidir.
Galatasaraylılar kadar olmayı başaramadığı zavallılıktır.